Saliha Polat
Ben Bursa Teknik Üniversitesi Biyomühendislik 3. sınıf öğrencisi Saliha Polat. Küçüklüğümden beri babamla birlikte yaptığımız küçük deneyler, içimde yeni şeyler keşfetme isteğini ve bilim insanı olma hayalini güçlendirdi. Üniversite tercih döneminde, biyoloji ve mühendisliğin birleşimini en iyi şekilde sunan bir alanda yer almak istediğimi fark ettim. Gelecekte, canlı sistemlerle entegre olabilecek yenilikçi teknolojiler geliştiren bir teknoloji şirketi kurma hedefim de bu kararımı pekiştirdi.
Biyomühendislik; biyoloji, kimya, genetik, yazılım ve mühendislik prensiplerini bir araya getiren multidisipliner bir alan. Hücre ve doku mühendisliğinden genetik düzenlemeye, biyoteknoloji ürünleri geliştirmekten çevresel sürdürülebilirlik projelerine kadar geniş bir yelpazede çalışma imkânı sunuyor. Bu sayede tıptan gıda endüstrisine, yazılımdan, yapay organ tasarımına kadar farklı sektörlerde kendinizi geliştirme fırsatı bulabiliyorsunuz.
Geleceğin teknolojisinin canlı bazlı olacağına inandığım için, öğrenilen her bilginin yeni bir potansiyel barındırdığı bu bölümde yer almak bana umut veriyor.
Deniz Duru Derviş
Ben Deniz Duru Derviş, Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik bölümü son sınıf öğrencisiyim. Biyomühendislik, teorik olarak sağlam bir temel bilim altyapısı sunarken; fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimleri mühendislik prensipleriyle birleştirerek bütünsel bir bakış açısı kazandırmasıyla beni cezbetti. Bu disiplinlerarası yapı sayesinde biyolojik problemlere inovatif ve uygulanabilir çözümler geliştirme imkânı buluyoruz. Geniş uygulama alanı—akademiden ilaç ve kozmetik sektörlerine, Ar-Ge'den biyoteknolojiye kadar uzanan yelpazesi—bu bölümü tercih etmemde etkili oldu. Multidisipliner yapısı ve sürekli gelişen doğasıyla biyomühendislik, hem entelektüel hem de profesyonel anlamda beni sürekli besleyen bir alan oldu.
Hatice Kübra Toprak
Küçüklüğümden beri çevremde hasta olan insanları gördüğümde içimden hep aynı şey geçti: "Keşke herkes sağlıklı ve mutlu yaşayabilse". Bu yüzden önce ilaç geliştirmek istedim. İnsanların acı çekmediği, tedaviye erişebildiği bir dünyayı hayal ettim. Zamanla bu hayalim beni biyomühendislik alanına yönlendirdi. Çünkü biyomühendislik, sadece ilaç geliştirmeyi değilki. Aynı zamanda insan sağlığına dokunan çok daha geniş bir çözüm yelpazesi sunuyor bizlere. Biyomühendislik sayesinde hem biyolojiyi hem mühendisliği kullanarak yeni tedavi yöntemleri, biyoteknolojik ilaçlar ve sağlık çözümleri üretme fırsatım var. Bunu yaparken insanlara somut bir fayda sağlamak, bana hem mesleki hem kişisel bir amaç veriyor. Bu nedenle biyomühendislik alanını seçtim ve ileride insanların hayat kalitesini artıracak projelerde yer almak istiyorum✨
İlknur Turgut
Lisede biyolojiye duyduğum ilgi, bu bölümü tercih etmemdeki en büyük etkendi. Araştırmalarım sırasında biyomühendisliğin yalnızca biyolojiyle sınırlı olmadığını, disiplinlerarası bir alan olduğunu fark ettim. Bu durum, bazı kişilerde "Ben şimdi ne yapacağım?" gibi soru işaretleri yaratabilir. Ancak benim gibi farklı alanlara ilgi duyan ve yönünü netleştirmeye çalışan biri için bu çok yönlülük oldukça faydalı oldu.
Ana ilgi alanım olan biyolojiyi mühendislik bakış açısıyla farklı disiplinlerle etkileşim içinde görmek, hem birçok alanda bilgi edinmemi hem de çeşitli deneyimler kazanmamı sağladı. Bu da bakış açımı genişletti ve mesleki yönelimimi şekillendirmemde etkili oldu.
Muhammed Furkan Eroğul
Aslında bu bölümü seçme hikâyem, tek bir anla ya da net bir kararla başlamadı. Zamanla içimde büyüyen bir merak ve insanlara faydalı olma isteğiyle şekillendi. Küçüklüğümden beri “Bir hastalık neden olur?”, “Vücudumuz nasıl iyileşir?”, “Bilimle insan hayatı nasıl değişebilir?” gibi sorular aklımı kurcalıyordu. Bu soruların peşinden giderken fark ettim ki, biyolojiye olan ilgimle mühendislik bakış açısını birleştirebileceğim bir alan var: Biyomühendislik.
Bu alanın beni en çok çeken yanı, canlı sistemleri anlayarak çözüm üretmeye çalışması. Bir yandan moleküler düzeyde neler olup bittiğini öğrenirken, diğer yandan bununla ilgili bir cihaz ya da sistem tasarlayabiliyor olmak bana çok heyecan verici geliyor. İnsanların yaşam kalitesini artırabilecek bir alanda çalışıyor olmak, bu yolculuğu benim için daha da anlamlı kılıyor.
Şu an BYM Türkiye ekibinde içerik üreticisi olarak görev alıyorum. Öğrendiklerimi paylaşmak, insanlara bu alanı tanıtmak ve ilgisini çekenleri cesaretlendirmek beni çok motive ediyor. Çünkü biliyorum ki, biyomühendislik sadece laboratuvarlarda değil; anlatıldıkça, paylaşıldıkça ve yaygınlaştıkça da değer kazanıyor.
Bu bölümü seçerken sadece bir meslek değil, kendimi ifade edebileceğim, dünyaya katkı sunabileceğim bir alan arıyordum. Şimdi dönüp baktığımda, doğru yerde olduğumu hissediyorum.
